Modern resmin öncü sanatçısı: Aleksandr Jernokluyev
1961'de Nikolayev Kenti'nde dünyaya gelen çağdaş Rus ressam Aleksandr Jernokluyev, Kırım'da bulunan Nikolay Samokiş Sanat Okulu'ndan mezun olmuş ve ilk kişisel sergisini de 1994 yılında Feodosya'daki Aleksandr Grin Müzesi'nde açmıştır. Ardından Moskova, Kiev, Yalta, St.Petersburg, Amsterdam ve Londra'da da sergiler açan sanatçı, yurt içinde ve yurt dışında organize edilen pek çok farklı sanatsal projeye de katılımcı olarak destek vermiştir.
Sovyetler Birliği döneminde 3 yıl olan zorunlu askerlik hizmetini denizci olarak yapan Jernokluyev'in eserleri arasında; muhtemelen bu sebepten dolayı hava, ışık ve geniş alanların göze çarptığı ve muhteşem renk çeşitliliğine sahip deniz manzaraları önemi bir yere sahiptir. Genelde yağlı boyayı tercih ettiği eserlerinde farklı teknikler kullanmayı seven sanatçı, düşüncelerini herhangi bir eskiz olmaksızın anlık ifade özgürlüğünü tercih ederek direkt fırça kullanmak suretiyle tuvale aktarmaktadır. Jernokluyev'in resimlerindeki duygusal yoğunluk ve özel bir etkiye sahip sanatsal dokunuşlar söz konusu eserleri çağdaşlarından ayıran bir başka önemli özelliktir. Aleksandr Jernokluyev'in farklı çalışmaları, sanatçının kişisel sayfası olan www.zhernokluev.ru internet sitesi üzerinden görüntülenebilir.
Александр Жерноклюев
Современный российский художник. Родился в 1961 году в Николаеве (СССР). Окончил Крымское художественное училище имени
Н.С. Самокиша. Персональные выставки художника проходили в Москве, Киеве, Ялте, Санкт-Петербурге, Амстердаме, Лондоне. Участник коллективных проектов в России и за рубежом.
А.Жерноклюев три года служил во флоте матросом, возможно поэтому в его творчестве особое место занимают морские пейзажи с невероятными колористическими эффектами, в которых много воздуха, света и пространства. Он использует разные техники, живопись маслом – центр его интересов, живопись эмоциональная с особым колоритом и крупными мазками. Он пишет сразу кистью без предварительного рисунка, обходясь без эскизов, предпочитая сиюминутную свободу выражения мысли.
#RuseviAnkara #РусскийдомвАнкаре #русскиехудожники #rusressamları #Rusyayıtanıyalım
1961'de Nikolayev Kenti'nde dünyaya gelen çağdaş Rus ressam Aleksandr Jernokluyev, Kırım'da bulunan Nikolay Samokiş Sanat Okulu'ndan mezun olmuş ve ilk kişisel sergisini de 1994 yılında Feodosya'daki Aleksandr Grin Müzesi'nde açmıştır. Ardından Moskova, Kiev, Yalta, St.Petersburg, Amsterdam ve Londra'da da sergiler açan sanatçı, yurt içinde ve yurt dışında organize edilen pek çok farklı sanatsal projeye de katılımcı olarak destek vermiştir.
Sovyetler Birliği döneminde 3 yıl olan zorunlu askerlik hizmetini denizci olarak yapan Jernokluyev'in eserleri arasında; muhtemelen bu sebepten dolayı hava, ışık ve geniş alanların göze çarptığı ve muhteşem renk çeşitliliğine sahip deniz manzaraları önemi bir yere sahiptir. Genelde yağlı boyayı tercih ettiği eserlerinde farklı teknikler kullanmayı seven sanatçı, düşüncelerini herhangi bir eskiz olmaksızın anlık ifade özgürlüğünü tercih ederek direkt fırça kullanmak suretiyle tuvale aktarmaktadır. Jernokluyev'in resimlerindeki duygusal yoğunluk ve özel bir etkiye sahip sanatsal dokunuşlar söz konusu eserleri çağdaşlarından ayıran bir başka önemli özelliktir. Aleksandr Jernokluyev'in farklı çalışmaları, sanatçının kişisel sayfası olan www.zhernokluev.ru internet sitesi üzerinden görüntülenebilir.
Александр Жерноклюев
Современный российский художник. Родился в 1961 году в Николаеве (СССР). Окончил Крымское художественное училище имени
Н.С. Самокиша. Персональные выставки художника проходили в Москве, Киеве, Ялте, Санкт-Петербурге, Амстердаме, Лондоне. Участник коллективных проектов в России и за рубежом.
А.Жерноклюев три года служил во флоте матросом, возможно поэтому в его творчестве особое место занимают морские пейзажи с невероятными колористическими эффектами, в которых много воздуха, света и пространства. Он использует разные техники, живопись маслом – центр его интересов, живопись эмоциональная с особым колоритом и крупными мазками. Он пишет сразу кистью без предварительного рисунка, обходясь без эскизов, предпочитая сиюминутную свободу выражения мысли.
#RuseviAnkara #РусскийдомвАнкаре #русскиехудожники #rusressamları #Rusyayıtanıyalım
Halk Sanatçısı Vasya Lojkin
Gerçek adı Aleksey Kudelin olan Rus ressam, primitivist (ilkelci), blogger, şarkıcı, “Ebonitovıy Kolotun” müzik grubunun kurucusu ve “Vasya Lojkin ve Birkaç Adam” grubunun ve “Büyücü Sanatçılar” topluluğunun üyesi Vasya Lojkin, başarılı çalışmalarını internet üzerinden paylaşan ve bu sayede üne kavuşan halk sanatçıları arasında özellikle son yıllarda öne çıkan bir isim.
Yaşadığımız hayatın tüm gerçekliğini net bir şekilde tuvale aktarmaya gayret eden ressamın eserlerinde sosyal, psikolojik ve siyasi çatışmalar göze çarpmaktadır. Lojkin'in resimlerinde hayat bulan kahramanlar mutlak suretle belirli bir halk öyküsüne, popüler internet akımlarına, arketiplere, korkulara veya ideallere hitap eder.
Народный художник Вася Ложкин
Вася Ложкин (настоящее имя – Алексей Владимирович Куделин) – российский художник-примитивист и блогер, певец, основатель музыкального коллектива «Эбонитовый колотун», участник группы «Вася Ложкин и какие-то люди», член общества «Колдовские художники». Свою известность получил в интернете.
Сюжеты картин художника перекликаются с нашей реальностью. Они пестрят бытовыми, социальными, психологическими и политическими коллизиями. Герои его полотен апеллируют к тому или иному общественному мифу, мему, архетипу, страху или идеалу.
#rsinturkey #RuseviAnkara РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusressamları #Rusyayıtanıyalım #русскиевтурции #русскиеванкаре
Gerçek adı Aleksey Kudelin olan Rus ressam, primitivist (ilkelci), blogger, şarkıcı, “Ebonitovıy Kolotun” müzik grubunun kurucusu ve “Vasya Lojkin ve Birkaç Adam” grubunun ve “Büyücü Sanatçılar” topluluğunun üyesi Vasya Lojkin, başarılı çalışmalarını internet üzerinden paylaşan ve bu sayede üne kavuşan halk sanatçıları arasında özellikle son yıllarda öne çıkan bir isim.
Yaşadığımız hayatın tüm gerçekliğini net bir şekilde tuvale aktarmaya gayret eden ressamın eserlerinde sosyal, psikolojik ve siyasi çatışmalar göze çarpmaktadır. Lojkin'in resimlerinde hayat bulan kahramanlar mutlak suretle belirli bir halk öyküsüne, popüler internet akımlarına, arketiplere, korkulara veya ideallere hitap eder.
Народный художник Вася Ложкин
Вася Ложкин (настоящее имя – Алексей Владимирович Куделин) – российский художник-примитивист и блогер, певец, основатель музыкального коллектива «Эбонитовый колотун», участник группы «Вася Ложкин и какие-то люди», член общества «Колдовские художники». Свою известность получил в интернете.
Сюжеты картин художника перекликаются с нашей реальностью. Они пестрят бытовыми, социальными, психологическими и политическими коллизиями. Герои его полотен апеллируют к тому или иному общественному мифу, мему, архетипу, страху или идеалу.
#rsinturkey #RuseviAnkara РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusressamları #Rusyayıtanıyalım #русскиевтурции #русскиеванкаре
Олег Путнин — приверженец реалистическо-импрессионистического направления живописи, как единственного направления, с помощью которого наиболее полно можно выразить свои чувства, впечатления от красоты мира, мысли, идеи.
Это художник большого творческого диапазона. Им создано немало пейзажных, жанровых картин, а также портретов и натюрмортов, в каждой картине он стремится максимально раскрыть содержательную сторону, довести до совершенства колористический строй живописного полотна и выполнить свой замысел на высочайшем уровне мастерства.
Oleg Putnin: Resim sanatındaki gerçekçilik ve izlenimcilik akımlarını bir araya getirdiği eserlerinde kendisine ilham veren doğal güzelliklerin yanı sıra, yaşama dair kişisel izlenimlerini, hislerini, düşüncelerini ve fikirlerini de çarpıcı bir şekilde yansıtmayı başaran sanatçı, oldukça geniş olarak nitelendirilebilecek bir çalışma alanı ve konu yelpazesinde faaliyet göstermektedir. Pek çok farklı peyzaj, portre ve natürmorta imza atan Oleg Putnin, hemen her tablosunda göze çarpan içerik zenginliği, resimlerin mükemmele yakın renk yapıları ve fikirlerini tuvale aktarma sürecindeki üstün yeteneği ile öne çıkmaktadır.
#rsinturkey #RuseviAnkara #РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusyayıtanıyalım #rusressamları
Это художник большого творческого диапазона. Им создано немало пейзажных, жанровых картин, а также портретов и натюрмортов, в каждой картине он стремится максимально раскрыть содержательную сторону, довести до совершенства колористический строй живописного полотна и выполнить свой замысел на высочайшем уровне мастерства.
Oleg Putnin: Resim sanatındaki gerçekçilik ve izlenimcilik akımlarını bir araya getirdiği eserlerinde kendisine ilham veren doğal güzelliklerin yanı sıra, yaşama dair kişisel izlenimlerini, hislerini, düşüncelerini ve fikirlerini de çarpıcı bir şekilde yansıtmayı başaran sanatçı, oldukça geniş olarak nitelendirilebilecek bir çalışma alanı ve konu yelpazesinde faaliyet göstermektedir. Pek çok farklı peyzaj, portre ve natürmorta imza atan Oleg Putnin, hemen her tablosunda göze çarpan içerik zenginliği, resimlerin mükemmele yakın renk yapıları ve fikirlerini tuvale aktarma sürecindeki üstün yeteneği ile öne çıkmaktadır.
#rsinturkey #RuseviAnkara #РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusyayıtanıyalım #rusressamları
TR🇹🇷-RU🇷🇺
Aleksey Belyayev-Gintovt: 1990'lı yılların hemen başlarında St. Petersburg'da ortaya çıkan “Novaya Seryoznost” (Yeni Ciddiyet) akımının önde gelen Moskovalı temsilcilerinden olan sanatçının eserlerinde Rus avangardının ve konstruktivizminin etkileriyle şekillenen geleneksel Ortodoks ikon sanatının yansımalarının yanı sıra, klasikleşmiş büyük Sovyet stili ile Amerikan pop-art tarzının kendine özgü mucizevi sentezlerini görmek mümkündür.
2008'de “Yılın Projesi” dalında Kandinskiy ödülüne layık görülen Belyayev-Gintovt'un çalışmaları Rusya Devlet Tretyakov Galerisi, Rusya Devlet Müzesi, Moskova Fotoğraf Evi, T. Novikov Güzel Sanatlar Akademisi, Yeni Müze ve Moskova Modern Sanat Müzesi'nin de aralarında yer aldığı dünyanın önde gelen müze ve sanat galerilerinde sanatseverlerle buluşmaktadır.
Алексей Беляев-Гинтовт — российский художник, один из самых ярких московских представителей «Новой cерьезности», возникшей из небытия в начале 1990-х на берегах Невы.
Его работы сочетают в себе традиции православной иконописи с веяниями русского авангарда и конструктивизма, классичность советского большого стиля с формальной «нерукотворностью» американского поп-арта.
В 2008 году Беляев-Гинтовт стал лауреатом Премии Кандинского в номинации «Проект года». Отдельные произведения художника хранятся в музейных и частных коллекциях по всему миру, в том числе в собраниях Государственной Третьяковской галереи, Государственного Русского Музея, Московского Дома фотографии, Академии изящных искусств Т. Новикова, Нового музея, Московского музея современного искусства.
#rsinturkey #RuseviAnkara #РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusyayıtanıyalım #rusressamları
Aleksey Belyayev-Gintovt: 1990'lı yılların hemen başlarında St. Petersburg'da ortaya çıkan “Novaya Seryoznost” (Yeni Ciddiyet) akımının önde gelen Moskovalı temsilcilerinden olan sanatçının eserlerinde Rus avangardının ve konstruktivizminin etkileriyle şekillenen geleneksel Ortodoks ikon sanatının yansımalarının yanı sıra, klasikleşmiş büyük Sovyet stili ile Amerikan pop-art tarzının kendine özgü mucizevi sentezlerini görmek mümkündür.
2008'de “Yılın Projesi” dalında Kandinskiy ödülüne layık görülen Belyayev-Gintovt'un çalışmaları Rusya Devlet Tretyakov Galerisi, Rusya Devlet Müzesi, Moskova Fotoğraf Evi, T. Novikov Güzel Sanatlar Akademisi, Yeni Müze ve Moskova Modern Sanat Müzesi'nin de aralarında yer aldığı dünyanın önde gelen müze ve sanat galerilerinde sanatseverlerle buluşmaktadır.
Алексей Беляев-Гинтовт — российский художник, один из самых ярких московских представителей «Новой cерьезности», возникшей из небытия в начале 1990-х на берегах Невы.
Его работы сочетают в себе традиции православной иконописи с веяниями русского авангарда и конструктивизма, классичность советского большого стиля с формальной «нерукотворностью» американского поп-арта.
В 2008 году Беляев-Гинтовт стал лауреатом Премии Кандинского в номинации «Проект года». Отдельные произведения художника хранятся в музейных и частных коллекциях по всему миру, в том числе в собраниях Государственной Третьяковской галереи, Государственного Русского Музея, Московского Дома фотографии, Академии изящных искусств Т. Новикова, Нового музея, Московского музея современного искусства.
#rsinturkey #RuseviAnkara #РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusyayıtanıyalım #rusressamları
Konstantin Miroşnik: Çağdaş Rus resim sanatının öncü ressamlarından olan şair, eğitimci ve müzisyen Konstantin Miroşnik, aynı zamanda UNESCO Uluslararası Sanatçılar Birliği üyesidir.
Kırım'ın başkenti Simferopol'de dünyaya gelen sanatçı, kendisini uluslararası düzeyde üne kavuşturan kariyerine de bu kentte başlamıştır. Önce ünlü ressam Aleksey Gorohov'dan ders alan Miroşnik, daha sonra İlya Glazunov Rusya Resim, Heykel ve Mimarlık Akademisi'nden şeref derecesiyle mezun olmuş ve ardından da aynı üniversitede portre sanatı üzerine doktora yapmıştır.
1996 yılından bu yana eserleri Moskova Novıy Manej, New York Whitney Amerikan Sanat Müzesi, Harbin Heilongjiang Müzesi ve Dubai Ramada Jumeirah başta olmak üzere, dünyanın en önemli müze ve sanat galerilerinde sergilenen Miroşnik, Moskova'da bulunan Kurtarıcı İsa Katedrali'nin restorasyonunda da çalışmıştır.
Görsel sanatlarda gerçekçilik akımının önemli temsilcilerinden bir olan Konstantin Miroşnik'in pek çok eserinde müşterek çalıştığı ve tıpkı kendi gibi ressam olan eşi Natalya Kurguzova Miroşnik'in de imzası bulunmaktadır.
Константин Мирошник - российский художник, поэт, музыкант, педагог. Член Международной ассоциации художников при ЮНЕСКО.
С 1996 года картины Константина Мирошника выствлялись в лучших залах России и зарубежья. Среди них «Новый манеж» в Москве, Whitney Museum of American Art в Нью-Йорке, Музей провинции Хэйлунцзян в Харбине, Ramada Jumeirah в Дубае и многие другие. Во время реставрации Храма Христа Спасителя Мирошник был задействован в его росписи.
Художник является продолжателем традиций реализма в изобразительном искусстве. Большинство своих произведений Константин Мирошник создает совместно со своей супругой, российским художником Наталией Кургузовой-Мирошник.
#rsinturkey #RuseviAnkara #РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusyayıtanıyalım #rusressamları
Kırım'ın başkenti Simferopol'de dünyaya gelen sanatçı, kendisini uluslararası düzeyde üne kavuşturan kariyerine de bu kentte başlamıştır. Önce ünlü ressam Aleksey Gorohov'dan ders alan Miroşnik, daha sonra İlya Glazunov Rusya Resim, Heykel ve Mimarlık Akademisi'nden şeref derecesiyle mezun olmuş ve ardından da aynı üniversitede portre sanatı üzerine doktora yapmıştır.
1996 yılından bu yana eserleri Moskova Novıy Manej, New York Whitney Amerikan Sanat Müzesi, Harbin Heilongjiang Müzesi ve Dubai Ramada Jumeirah başta olmak üzere, dünyanın en önemli müze ve sanat galerilerinde sergilenen Miroşnik, Moskova'da bulunan Kurtarıcı İsa Katedrali'nin restorasyonunda da çalışmıştır.
Görsel sanatlarda gerçekçilik akımının önemli temsilcilerinden bir olan Konstantin Miroşnik'in pek çok eserinde müşterek çalıştığı ve tıpkı kendi gibi ressam olan eşi Natalya Kurguzova Miroşnik'in de imzası bulunmaktadır.
Константин Мирошник - российский художник, поэт, музыкант, педагог. Член Международной ассоциации художников при ЮНЕСКО.
С 1996 года картины Константина Мирошника выствлялись в лучших залах России и зарубежья. Среди них «Новый манеж» в Москве, Whitney Museum of American Art в Нью-Йорке, Музей провинции Хэйлунцзян в Харбине, Ramada Jumeirah в Дубае и многие другие. Во время реставрации Храма Христа Спасителя Мирошник был задействован в его росписи.
Художник является продолжателем традиций реализма в изобразительном искусстве. Большинство своих произведений Константин Мирошник создает совместно со своей супругой, российским художником Наталией Кургузовой-Мирошник.
#rsinturkey #RuseviAnkara #РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusyayıtanıyalım #rusressamları
‘‘Pompey’in Son Günü’’ Karl Briullov (1833)
Rus resim sanatında neoklasisizmin babası olarak adlandırılan St. Petersburglu büyük ressam Karl Pavloviç Briullov'un 1833 yılında tamamladığı ve MS 79 yılında patlayan Vezüv Yanardağı'nın sebep olduğu Pompei faciasını tasvir eden geniş formatlı eseri ‘‘Pompey’in Son Günü’’ Rus Devlet Müzesi'nde sergilenmektedir.
Kendisini geleneksel klasisizmin dışına çıkaran bu tarihi eserinde romantizm akımının etkilerini daha fazla yansıtmayı tercih eden Briullov, tek bir bir kahramandan ziyade bir halkın maruz kaldığı büyük trajediyi tuvale aktarmıştır. Öte yandan, bahsi geçen esere konu olarak idealize edilmiş bir görsel ya da fikri değil, gerçekten yaşanmış tarihi bir hadiseyi tercih etmesi de oldukça mühimdir.
İlk olarak 1833 yılında Milano'da düzenlenen bir sergi etkinliğinde sanatseverlerle buluşan eser çok büyük beğeni toplamış ve Briullov da tıpkı Romalı muzaffer bir komutan misali İtalyan halkı tarafından onurlandırılmıştır. Bundan tam 1 yıl sonra 1834'te Paris'te sergilenen ‘‘Pompey’in Son Günü’’ yine burada da büyük ilgiyle karşılanmış ve Briullov Fransız Sanat Akademisi tarafından Altın Madalya ile ödüllendirilmiştir.
11 Haziran 1836'da Rusya Sanat Akademisi'nin oval salonunda sergilenen eserin yaratıcısı “Büyük Karl” lakaplı Bruillov, organizasyona davetli konukların omuzlarında ve coşkulu tezahüratlar eşliğinde salona girmiştir.
Tabloyu Bruillova'a ücreti mukabilinde çizdiren ve hukuki açıdan sahibi olan Anatoliy Demidov, sanat çevreleri tarafından büyük ilgi gören bu eseri dönemin Rusya İmparatoru I. Nikolay'a hediye etmiş, Hükümdar da tablonun Ermitaj'da sergilenmesini emretmiştir. 60 yıl boyunca Ermitaj'da kalan eser, 1897'de Rusya Devlet Müzesi koleksiyonuna girmiştir.
Картина «Последний день Помпеи» Брюллова (1833 г.)
Крупноформатная картина русского художника Карла Брюллова, работа над которой была завершена в 1833 году. Хранится в Государственном Русском музее. На картине изображены события в Помпеях во время катастрофического извержения Везувия, которое произошло в 79 году нашей эры.
В этой работе Брюллов являет себя не традиционным классицистом, а художником романтического направления. Его исторический сюжет посвящен не одному герою, а трагедии целого народа. А в качестве сюжета он выбрал не идеализированный образ или идею, а реальный исторический факт.
Впервые картина была представлена публике в 1833 году на выставке в Милане — и тут же произвела фурор. Художника чествовали, как римского триумфатора.
В 1834 году «Последний день Помпеи» был представлен на парижском Салоне, за что Брюллов был удостоен золотой медали французской Академии художеств.
11 июня 1836 года картина была выставлена в Круглом зале российской Академии художеств, где автора полотна, «великого Карла», внесли в зал на руках под восторженные крики гостей.
Заказчик и владелец картины Анатолий Демидов подарил ее императору, а Николай I поместил ее в Эрмитаже, где она находилась в течение 60 лет. В 1897 году была переведена в Русский музей.
#rsinturkey #RuseviAnkara #РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusyayıtanıyalım #rusressamları
Rus resim sanatında neoklasisizmin babası olarak adlandırılan St. Petersburglu büyük ressam Karl Pavloviç Briullov'un 1833 yılında tamamladığı ve MS 79 yılında patlayan Vezüv Yanardağı'nın sebep olduğu Pompei faciasını tasvir eden geniş formatlı eseri ‘‘Pompey’in Son Günü’’ Rus Devlet Müzesi'nde sergilenmektedir.
Kendisini geleneksel klasisizmin dışına çıkaran bu tarihi eserinde romantizm akımının etkilerini daha fazla yansıtmayı tercih eden Briullov, tek bir bir kahramandan ziyade bir halkın maruz kaldığı büyük trajediyi tuvale aktarmıştır. Öte yandan, bahsi geçen esere konu olarak idealize edilmiş bir görsel ya da fikri değil, gerçekten yaşanmış tarihi bir hadiseyi tercih etmesi de oldukça mühimdir.
İlk olarak 1833 yılında Milano'da düzenlenen bir sergi etkinliğinde sanatseverlerle buluşan eser çok büyük beğeni toplamış ve Briullov da tıpkı Romalı muzaffer bir komutan misali İtalyan halkı tarafından onurlandırılmıştır. Bundan tam 1 yıl sonra 1834'te Paris'te sergilenen ‘‘Pompey’in Son Günü’’ yine burada da büyük ilgiyle karşılanmış ve Briullov Fransız Sanat Akademisi tarafından Altın Madalya ile ödüllendirilmiştir.
11 Haziran 1836'da Rusya Sanat Akademisi'nin oval salonunda sergilenen eserin yaratıcısı “Büyük Karl” lakaplı Bruillov, organizasyona davetli konukların omuzlarında ve coşkulu tezahüratlar eşliğinde salona girmiştir.
Tabloyu Bruillova'a ücreti mukabilinde çizdiren ve hukuki açıdan sahibi olan Anatoliy Demidov, sanat çevreleri tarafından büyük ilgi gören bu eseri dönemin Rusya İmparatoru I. Nikolay'a hediye etmiş, Hükümdar da tablonun Ermitaj'da sergilenmesini emretmiştir. 60 yıl boyunca Ermitaj'da kalan eser, 1897'de Rusya Devlet Müzesi koleksiyonuna girmiştir.
Картина «Последний день Помпеи» Брюллова (1833 г.)
Крупноформатная картина русского художника Карла Брюллова, работа над которой была завершена в 1833 году. Хранится в Государственном Русском музее. На картине изображены события в Помпеях во время катастрофического извержения Везувия, которое произошло в 79 году нашей эры.
В этой работе Брюллов являет себя не традиционным классицистом, а художником романтического направления. Его исторический сюжет посвящен не одному герою, а трагедии целого народа. А в качестве сюжета он выбрал не идеализированный образ или идею, а реальный исторический факт.
Впервые картина была представлена публике в 1833 году на выставке в Милане — и тут же произвела фурор. Художника чествовали, как римского триумфатора.
В 1834 году «Последний день Помпеи» был представлен на парижском Салоне, за что Брюллов был удостоен золотой медали французской Академии художеств.
11 июня 1836 года картина была выставлена в Круглом зале российской Академии художеств, где автора полотна, «великого Карла», внесли в зал на руках под восторженные крики гостей.
Заказчик и владелец картины Анатолий Демидов подарил ее императору, а Николай I поместил ее в Эрмитаже, где она находилась в течение 60 лет. В 1897 году была переведена в Русский музей.
#rsinturkey #RuseviAnkara #РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusyayıtanıyalım #rusressamları
Osmanlı sultanlarının ressamı Ayvazovski'nin muhteşem eseri: Dokuzuncu Dalga
Bizzat Sultan Abdülmecit tarafından Beylerbeyi Sarayı’nda ağırlanan, Sultan Abdülaziz’in Dolmabahçe Sarayı için sipariş ettiği resimleri çizen ve Sultan II. Abdulhamid Han’ın huzuruna çıkıp kendisine iki eserini hediye eden dünyaca ünlü Rus ressam İvan Ayvazovski’nin 1850 yılında tamamladığı ve bugün St. Petersburg Rus Devlet Müzesi'nin koleksiyonunda yer alan “Dokuzuncu Dalga” adlı tablo sanatçının en meşhur eseri olmasının yanı sıra, sergilenmeye başlandığı andan itibaren de bir sanat şaheseri olarak nitelendirilmektedir. Peki, kendisine bakanların gözlerini üzerinden alamadıkları bu tabloyu özel kılan nedir?
Denizciler arasında 19. yüzyıldan itibaren yaygınlaşan dokuzuncu dalga efsanesine göre, fırtına esnasında maruz kalınan sert dalgalardan her dokuzuncusu en büyük ve en fazla hasar vereni olarak kabul edilmektedir. İşte bugünkü paylaşımımıza konu olan ünlü tabloda yer alan 6 talihsiz kahramanımız da öfkeli denizin sularında batan gemilerinin enkazı üzerinde, o acımasız dokuzuncu dalga ile karşı karşıya yaşama tutunma mücadelesi vermektedir.
Ayvazovski bu eserinde muhteşem bir şekilde resmettiği dalgalardan yansıyan güneş ışınlarını elde etmek için çoklu vuruş ya da dokunuş adı verilen özel bir fırça tekniği kullanmıştır. Tabloda doğan güneşin ilk ışıklarıyla bezeli gökyüzü insana cesaret vermektedir. Rüzgar bulutları dağıtmakta; gecenin mor ve karanlık tonları ise yerini gündüzün aydınlığına bırakmaktadır.
Özellikle ışık efektlerini tuvale aktarma konusunda gerçek bir usta olan Ayvazovski, sanılanın aksine; hiç bir zaman özel imalat bir boya kullanmayı tercih etmemiş ve buna rağmen çok gerçekçi ve parlak güneş tasvirleri elde etmeyi başarmıştır.
Öte yandan, Dokuzuncu Dalga'da yer alan denizciler de küçük boyutlarına rağmen oldukça detaylı bir şekilde resmedilmişlerdir. Duruşları, jest ve mimikleri çok etkileyicidir. Umutsuzdurlar ve son güçleri ile yaşam mücadelesi vermektedirler.
İlginç bir bilgi daha: Ayvazovski'nin çağdaşlarından olan “Büyük Karl” lakaplı ünlü ressam Karl Briullov da Dokuzuncu Dalga'yı gördükten sonra dudaklarında deniz tuzunu hissettiğini söylemiştir.
Иван Айвазовский. Девятый вал. 1850 г. Русский музей, Санкт-Петербург.
Девятый вал – самая известная картина Айвазовского. Она была признана шедевром в первый же день выставки в далёком 1850 году. Люди приходили посмотреть на неё по несколько раз. Почему? Что в этой картине такого особенного?
Легенда о девятом вале была очень популярна в 19 веке. Моряки верили, что во время шторма девятая по счёту волна – самая большая и разрушительная.
С ней и встретились герои картины. 6 несчастных моряков. Они цепляются за жизнь в бушующем море. На куске мачты погибшего корабля.
Волны у Айвазовского потрясающие. Сквозь них просвечивает солнце. Такого эффекта прозрачности художник добивался множественным наложением мазков (лессировки).
Небо на картине “Девятый вал” обнадеживающее. Восходящее солнце. Тучи развеиваются. Их гонит сильный ветер. Фиолетовый оттенок неба. Ночь отступает.
Айвазовский был отменным мастером. Но особенно ему удавались световые эффекты. Никакой специальной краски он не использовал. Однако его солнце выходило таким ярким, что многие верили в обратное.
Люди на “Девятом вале” тщательно написаны, несмотря на их небольшие размеры. При этом их позы и жесты очень выразительны. Они в отчаянии. Они борются за жизнь из последних сил.
Карл Брюллов сказал, что чувствует соль на губах, когда смотрит на «Девятый вал» Ивана Айвазовского.
#rsinturkey #RuseviAnkara #РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusyayıtanıyalım #rusressamları
Bizzat Sultan Abdülmecit tarafından Beylerbeyi Sarayı’nda ağırlanan, Sultan Abdülaziz’in Dolmabahçe Sarayı için sipariş ettiği resimleri çizen ve Sultan II. Abdulhamid Han’ın huzuruna çıkıp kendisine iki eserini hediye eden dünyaca ünlü Rus ressam İvan Ayvazovski’nin 1850 yılında tamamladığı ve bugün St. Petersburg Rus Devlet Müzesi'nin koleksiyonunda yer alan “Dokuzuncu Dalga” adlı tablo sanatçının en meşhur eseri olmasının yanı sıra, sergilenmeye başlandığı andan itibaren de bir sanat şaheseri olarak nitelendirilmektedir. Peki, kendisine bakanların gözlerini üzerinden alamadıkları bu tabloyu özel kılan nedir?
Denizciler arasında 19. yüzyıldan itibaren yaygınlaşan dokuzuncu dalga efsanesine göre, fırtına esnasında maruz kalınan sert dalgalardan her dokuzuncusu en büyük ve en fazla hasar vereni olarak kabul edilmektedir. İşte bugünkü paylaşımımıza konu olan ünlü tabloda yer alan 6 talihsiz kahramanımız da öfkeli denizin sularında batan gemilerinin enkazı üzerinde, o acımasız dokuzuncu dalga ile karşı karşıya yaşama tutunma mücadelesi vermektedir.
Ayvazovski bu eserinde muhteşem bir şekilde resmettiği dalgalardan yansıyan güneş ışınlarını elde etmek için çoklu vuruş ya da dokunuş adı verilen özel bir fırça tekniği kullanmıştır. Tabloda doğan güneşin ilk ışıklarıyla bezeli gökyüzü insana cesaret vermektedir. Rüzgar bulutları dağıtmakta; gecenin mor ve karanlık tonları ise yerini gündüzün aydınlığına bırakmaktadır.
Özellikle ışık efektlerini tuvale aktarma konusunda gerçek bir usta olan Ayvazovski, sanılanın aksine; hiç bir zaman özel imalat bir boya kullanmayı tercih etmemiş ve buna rağmen çok gerçekçi ve parlak güneş tasvirleri elde etmeyi başarmıştır.
Öte yandan, Dokuzuncu Dalga'da yer alan denizciler de küçük boyutlarına rağmen oldukça detaylı bir şekilde resmedilmişlerdir. Duruşları, jest ve mimikleri çok etkileyicidir. Umutsuzdurlar ve son güçleri ile yaşam mücadelesi vermektedirler.
İlginç bir bilgi daha: Ayvazovski'nin çağdaşlarından olan “Büyük Karl” lakaplı ünlü ressam Karl Briullov da Dokuzuncu Dalga'yı gördükten sonra dudaklarında deniz tuzunu hissettiğini söylemiştir.
Иван Айвазовский. Девятый вал. 1850 г. Русский музей, Санкт-Петербург.
Девятый вал – самая известная картина Айвазовского. Она была признана шедевром в первый же день выставки в далёком 1850 году. Люди приходили посмотреть на неё по несколько раз. Почему? Что в этой картине такого особенного?
Легенда о девятом вале была очень популярна в 19 веке. Моряки верили, что во время шторма девятая по счёту волна – самая большая и разрушительная.
С ней и встретились герои картины. 6 несчастных моряков. Они цепляются за жизнь в бушующем море. На куске мачты погибшего корабля.
Волны у Айвазовского потрясающие. Сквозь них просвечивает солнце. Такого эффекта прозрачности художник добивался множественным наложением мазков (лессировки).
Небо на картине “Девятый вал” обнадеживающее. Восходящее солнце. Тучи развеиваются. Их гонит сильный ветер. Фиолетовый оттенок неба. Ночь отступает.
Айвазовский был отменным мастером. Но особенно ему удавались световые эффекты. Никакой специальной краски он не использовал. Однако его солнце выходило таким ярким, что многие верили в обратное.
Люди на “Девятом вале” тщательно написаны, несмотря на их небольшие размеры. При этом их позы и жесты очень выразительны. Они в отчаянии. Они борются за жизнь из последних сил.
Карл Брюллов сказал, что чувствует соль на губах, когда смотрит на «Девятый вал» Ивана Айвазовского.
#rsinturkey #RuseviAnkara #РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusyayıtanıyalım #rusressamları
Rus sanatında Türkiye: Karl Rabus (1800-1857)
Rusya'nın ilk sanat tarihçilerinden biri olan ressam, pedagog ve koleksiyoner Karl Rabus'un Doğu gezisi esnasında edindiği izlenimlerden yola çıkarak oluşturduğu ünlü Gelibolu tablosu, Çanakkale Boğazı'nın Avrupa yakasında yer alan bu tarihi kentin yer aldığı en güzel eserlerden biri olarak kabul edilmektedir. 1830 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olan İstanbul'a gelen Rabus, buradan deniz yolu ile Avrupa'ya geçmiştir. Sanatçının özellikle Doğu kültürünü ve şehirlerini yansıttığı eserleri, dönem itibariyle Rusya İmparatorluğu'nda ve Avrupa'da Doğu medeniyetlerine olan ilginin etkisi ile büyük talep görmüştür. Viyana'da iken Macar Prensi Esterhazy'nin siparişi üzerine “Ay ışığında Konstaniyye” adlı çalışmasını kaleme alan Rabus, Moskova'ya döndükten sonra ise ünlü “Denizde Fırtına” ve “Ay ışığında Gelibolu” adlı eserlerini resmetmiştir.
Турция в русском искусстве
Карл Рабус (1800-1857) – художник-пейзажист, педагог, один из первых отечественных историков искусства, коллекционер.
Вид турецкого города Галлиполи, расположенного на европейском берегу пролива Дарданеллы, создан по впечатлениям путешествия Рабуса на Восток. В 1830 году художник побывал в Константинополе, а затем морем отправился в Европу. Его картины на восточную тему неизменно вызывали интерес и пользовались спросом. В Вене, по заказу венгерского магната князя Эстергази, Рабус написал «Вид Константинополя при лунном освещении». Позднее, уже в Москве, им были созданы картины «Буря на море» и «Вид Галлиполи при луне».
#RuseviAnkara #Rusyayıtanıyalım #РусскийдомвАнкаре #знакомствосРоссией #RussanatındaTürkiye #Турцияврусскомискусстве #rusressamlar #ressam #русскиехудожники
Rusya'nın ilk sanat tarihçilerinden biri olan ressam, pedagog ve koleksiyoner Karl Rabus'un Doğu gezisi esnasında edindiği izlenimlerden yola çıkarak oluşturduğu ünlü Gelibolu tablosu, Çanakkale Boğazı'nın Avrupa yakasında yer alan bu tarihi kentin yer aldığı en güzel eserlerden biri olarak kabul edilmektedir. 1830 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olan İstanbul'a gelen Rabus, buradan deniz yolu ile Avrupa'ya geçmiştir. Sanatçının özellikle Doğu kültürünü ve şehirlerini yansıttığı eserleri, dönem itibariyle Rusya İmparatorluğu'nda ve Avrupa'da Doğu medeniyetlerine olan ilginin etkisi ile büyük talep görmüştür. Viyana'da iken Macar Prensi Esterhazy'nin siparişi üzerine “Ay ışığında Konstaniyye” adlı çalışmasını kaleme alan Rabus, Moskova'ya döndükten sonra ise ünlü “Denizde Fırtına” ve “Ay ışığında Gelibolu” adlı eserlerini resmetmiştir.
Турция в русском искусстве
Карл Рабус (1800-1857) – художник-пейзажист, педагог, один из первых отечественных историков искусства, коллекционер.
Вид турецкого города Галлиполи, расположенного на европейском берегу пролива Дарданеллы, создан по впечатлениям путешествия Рабуса на Восток. В 1830 году художник побывал в Константинополе, а затем морем отправился в Европу. Его картины на восточную тему неизменно вызывали интерес и пользовались спросом. В Вене, по заказу венгерского магната князя Эстергази, Рабус написал «Вид Константинополя при лунном освещении». Позднее, уже в Москве, им были созданы картины «Буря на море» и «Вид Галлиполи при луне».
#RuseviAnkara #Rusyayıtanıyalım #РусскийдомвАнкаре #знакомствосРоссией #RussanatındaTürkiye #Турцияврусскомискусстве #rusressamlar #ressam #русскиехудожники
Rus sanatında Türkiye
Türkiye'deki muhteşem doğal güzelliklerin oluşturduğu manzaralara ve özellikle tarihi camilerin kubbelerinin yer aldığı fonda parıldayan denizin harika görüntüsüne sonsuz bir hayranlık duymamak elde değil. Bu bağlamda, yolu Türkiye'den geçen ve bu kadim topraklarda misafir olan Rus sanatçıların Türk yurdunda yaşadıkları ve deneyimledikleri mutlu anları tuvale aktarma konusundaki ısrarlı çabaları çok daha anlaşılabilir olmakta.
Türkiye'nin sahip olduğu güzellikleri daha 19. yüzyılda Rus toplumuna tanıtan ilk sanatçılardan biri ise büyük ressam İvan Ayvazovski'dir. Yaşamı boyunca üç kez Türkiye'ye seyahat eden Ayvazovski, bu muhteşem ülkede görüp kendisine ilham veren güzellikleri her daim resmetmiştir. Sanatçının çalışmalarından oldukça etkilenen Sultan Abdulaziz, Dolmabahçe Sarayı için tam 10 adet tablo sipariş etmiş, bunun üzerine Ayvazovski de İstanbul'da geçirdiği zaman zarfında boğaz ve kent manzaralı 30'un üzerinde esere imza atmıştır.
Турция в русском искусстве
Живописными турецкими пейзажами, роскошными шапками мечетей и бескрайней морской гладью можно любоваться бесконечно. Не удивительно, что многие российские художники стремились запечатлеть счастливые мгновения пребывания на турецкой земле на своих полотнах.
Красоту Турции для русских людей еще XIX в. открыл Иван Айвазовский. Он приезжал в эту страну трижды и всегда стремился запечатлеть местную красоту и колорит. Его картины настолько понравились султану Абдул-Азизу, что тот заказал художнику 10 работ для украшения своего дворца. В результате Айвазовский создал не 30 прекрасных полотен с видами Константинополя и Босфора.
#RuseviAnkara #Rusyayıtanıyalım #РусскийдомвАнкаре #знакомствосРоссией #RussanatındaTürkiye #Турцияврусскомискусстве #rusressamlar #ressam #русскиехудожники
Türkiye'deki muhteşem doğal güzelliklerin oluşturduğu manzaralara ve özellikle tarihi camilerin kubbelerinin yer aldığı fonda parıldayan denizin harika görüntüsüne sonsuz bir hayranlık duymamak elde değil. Bu bağlamda, yolu Türkiye'den geçen ve bu kadim topraklarda misafir olan Rus sanatçıların Türk yurdunda yaşadıkları ve deneyimledikleri mutlu anları tuvale aktarma konusundaki ısrarlı çabaları çok daha anlaşılabilir olmakta.
Türkiye'nin sahip olduğu güzellikleri daha 19. yüzyılda Rus toplumuna tanıtan ilk sanatçılardan biri ise büyük ressam İvan Ayvazovski'dir. Yaşamı boyunca üç kez Türkiye'ye seyahat eden Ayvazovski, bu muhteşem ülkede görüp kendisine ilham veren güzellikleri her daim resmetmiştir. Sanatçının çalışmalarından oldukça etkilenen Sultan Abdulaziz, Dolmabahçe Sarayı için tam 10 adet tablo sipariş etmiş, bunun üzerine Ayvazovski de İstanbul'da geçirdiği zaman zarfında boğaz ve kent manzaralı 30'un üzerinde esere imza atmıştır.
Турция в русском искусстве
Живописными турецкими пейзажами, роскошными шапками мечетей и бескрайней морской гладью можно любоваться бесконечно. Не удивительно, что многие российские художники стремились запечатлеть счастливые мгновения пребывания на турецкой земле на своих полотнах.
Красоту Турции для русских людей еще XIX в. открыл Иван Айвазовский. Он приезжал в эту страну трижды и всегда стремился запечатлеть местную красоту и колорит. Его картины настолько понравились султану Абдул-Азизу, что тот заказал художнику 10 работ для украшения своего дворца. В результате Айвазовский создал не 30 прекрасных полотен с видами Константинополя и Босфора.
#RuseviAnkara #Rusyayıtanıyalım #РусскийдомвАнкаре #знакомствосРоссией #RussanatındaTürkiye #Турцияврусскомискусстве #rusressamlar #ressam #русскиехудожники
Rus sanatında Türkiye
Türkiye aşığı bir başka Rusyalı çağdaş ressam da Azat Galimov. St. Petersburg'da yaşayan sanatçı yurt içinde ve yurt dışında sık sık gerçekleştirdiği gezilerinde eserlerine ilham verecek yeni yerleri ziyaret ederek izlenimlerini tuvale başarıyla aktaran bir isim. Galimov'un imzasını taşıyan resimlerde muhteşem camilerin ve şehir manzaralarının yanı sıra, sıradan bir Türk köyünün ölçülü, mütevazi ve sakin hayatından kesitler de görmek mümkün.
Турция в русском искусстве
Еще один наш современник, влюбленный в Турцию – Азат Галимов. Художник, живущий в Санкт-Петербурге, много путешествует по России и за ее пределами, собирая самые яркие впечатления на своих полотнах. На его картинах можно увидеть как мечети и городские пейзажи, так и зарисовки из размеренной, спокойной жизни турецкой деревни.
#RuseviAnkara #Rusyayıtanıyalım #РусскийдомвАнкаре #знакомствосРоссией #RussanatındaTürkiye #Турцияврусскомискусстве #rusressamlar #ressam #русскиехудожники
Türkiye aşığı bir başka Rusyalı çağdaş ressam da Azat Galimov. St. Petersburg'da yaşayan sanatçı yurt içinde ve yurt dışında sık sık gerçekleştirdiği gezilerinde eserlerine ilham verecek yeni yerleri ziyaret ederek izlenimlerini tuvale başarıyla aktaran bir isim. Galimov'un imzasını taşıyan resimlerde muhteşem camilerin ve şehir manzaralarının yanı sıra, sıradan bir Türk köyünün ölçülü, mütevazi ve sakin hayatından kesitler de görmek mümkün.
Турция в русском искусстве
Еще один наш современник, влюбленный в Турцию – Азат Галимов. Художник, живущий в Санкт-Петербурге, много путешествует по России и за ее пределами, собирая самые яркие впечатления на своих полотнах. На его картинах можно увидеть как мечети и городские пейзажи, так и зарисовки из размеренной, спокойной жизни турецкой деревни.
#RuseviAnkara #Rusyayıtanıyalım #РусскийдомвАнкаре #знакомствосРоссией #RussanatındaTürkiye #Турцияврусскомискусстве #rusressamlar #ressam #русскиехудожники