Recep Tayyip Erdoğan
126K subscribers
1.85K photos
334 videos
17 links
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı - President of Türkiye and AK Party Chairman
Download Telegram
Şırnak Bestler Dereler Bölgesi'nde bölücü terör örgütü PKK’ya karşı yürütülen operasyon sırasında çıkan çatışmada şehit düşen 3 kahraman Jandarmamıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Kahramanlarımızın ailelerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Milletimizin başı sağ olsun.

Bölücü terör örgütü PKK ve uzantılarına karşı mücadelemizi sınırlarımız içinde ve dışında kararlılıkla sürdürecek, son terörist de bertaraf edilene kadar durmayacağız.
Sevgili genç kardeşlerim,

14 Mayıs’ta iradenize sahip çıktığınız, tercihinizi sandıklara özgürce yansıttığınız, demokrasimize omuz verdiğiniz için her birinize teşekkür ediyorum.                                   

Tüm dünya gençlerine örnek olan bu tavrınızla, milletimizin size güvenmekte ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösterdiniz.

Sizlerle gurur duyuyorum.

Sizler bizim umudumuzsunuz, göz bebeğimizsiniz, aydınlık yarınlarımızın teminatısınız.

Tarihi şanlı zaferlerle dolu bu milleti, muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne inşallah sizler taşıyacaksınız.

Lütfen kimsenin hayallerinizle aranıza girmesine, sizi yıldırmasına, sizi korkutmasına, kendi zehrini size de zerk etmesine müsaade etmeyin.

Egoları tavan yapmış, geçmişi başarısızlıklar ve seçim yenilgileriyle dolu şahsiyetlerin sizi kendi dipsiz karanlıklarına sürüklemesine asla izin vermeyin.

Sorunlarımızı birlikte çözeceğiz, zorlukların üstesinden birlikte geleceğiz. Acılarımızı birlikte paylaşacak, başarılarımıza birlikte sevineceğiz.

İnşallah çok daha güzel günleri yine sizlerle birlikte göreceğiz.

28 Mayıs’ta siz genç kardeşlerimin güçlü desteğine güveniyorum.
Ülkemizin gayretleri, Rus dostlarımızın desteği ve Ukraynalı dostlarımızın katkılarıyla Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'nın 2 ay daha uzatılmasına karar verildi.

Tüm dünyaya hayırlı olsun.

Anlaşmanın tüm şartları yerine getirilerek bundan sonraki süreçte de devam etmesi için gayretlerimizi sürdüreceğiz.

Ayrıca Rus dostlarımız, Mykolaiv ve Olvia Limanlarındaki Türk gemilerinin çıkışına da engel olmayacaklarını bildirdiler. Bunun için de kendilerine müteşekkiriz.

İnşallah Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın önce kalıcı bir ateşkes, sonra da barışla sonuçlanacağı günleri de göreceğimizi ümit ediyoruz.

Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin'e bu süreçteki çabalarımıza verdiği samimi destek için şükranlarımı sunuyorum.

Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenski'ye de yapıcı iş birliği için teşekkür ediyorum.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres'e de süreçteki gayretleri için teşekkür ediyorum.

Küresel gıda tedarik zincirlerinin kesintisiz işlemesi, özellikle ihtiyaç sahibi ülkelerin tahıla ulaşımının kolaylaştırılması bakımından hayati öneme sahip bu kararın tüm taraflara hayırlı olmasını diliyorum.
CHP, seçime beraber girdiği ortakları üzerinden Türk siyasi tarihinin en büyük yankesiciliğine veya onların çok sevdiği bir ifadeyle tarihin en büyük “hortumlanmasına” maruz kalmıştır.

Bizzat masadaki arkadaşları tarafından “sazan sarmalına” alınan Kılıçdaroğlu, gördüğümüz kadarıyla fena halde çarpılmıştır.

Bunun hesabını CHP Genel Başkanı'ndan ve CHP Genel Merkezi'nden sormak da o partinin seçmenlerine düşer, bizi ilgilendirmez.

Her zaman söylediğimiz gibi, Türkiye'nin en büyük problemi vizyoner, programcı, projeci, hayırda yarışmayı esas alan bir muhalefete sahip olmamasıdır.

Ülkemizde her şeyi değiştirdik ancak muhalefeti maalesef değiştiremedik.

Bu seçimlerin, inşallah, yıllardır herkesin beklediği bu değişime de vesile olacağına inanıyoruz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Davamız büyük yarınlar aydınlık. HAYDİ!

Büyük Türkiye Zaferi İçin!

28 Mayıs'ta Haydi Sandığa!
Meclis seçiminin Cumhur İttifakı’nın zaferiyle sonuçlanması, Cumhurbaşkanı seçiminde de açık ara bir farkın ortaya çıkması; CHP Genel Başkanı'nın ve yönetiminin dengesini iyice bozdu.

14 Mayıs gecesi, sonuçları bildikleri halde televizyon ekranlarında sahneledikleri “kazandık” tiyatrosunu hep birlikte takip ettik.

Sandığın rengi belli oldukça yalanları ortaya çıktı. Buna rağmen, ne bilerek yanlış yönlendirdikleri seçmenlerinden ne de kamuoyundan çıkıp özür dahi dilemediler.

Aynı zihniyetin şimdi de oyunu alamadıkları vatandaşlarımıza yönelik; bırakınız siyaseti, insani değerlerle bağdaşmayan saldırılarına şahit oluyoruz.

Bu çevreler, deprem bölgesine gönderdikleri yardımları kesmekten otellerdeki depremzedeleri kapı dışarı etmeye kadar her türlü vicdansızlığı sergiliyorlar.

Sosyal medyada yürütülen çirkin kampanyaları saymıyorum bile…

Biliyorum, yakınlarını kaybeden yüreği yaralı afetzedelerimiz yaşananlardan çok rahatsız oluyor.

Bu pervasızlıklardan, hangi partiye oy verirse versin 85 milyonun tamamı üzüntü duyuyor.

Kimse endişelenmesin, bu kötülük furyası karşısında hiçbir vatandaşımız umutsuzluğa kapılmasın.

Milletimizin ve insanlığın ortak vicdanını yere düşürmemek, bizim asli görevimizdir.

Devlet-millet dayanışmasıyla inşallah yaralarımızı hep birlikte saracağız. Depremzede kardeşlerimizi sahipsiz bırakmayacak, yanlarında olmayı sürdüreceğiz.
Biz bazıları gibi sözümüzü havaya söylemiyoruz, ne dersek onu yapıyoruz.

İnşallah önümüzdeki dönemde daha nice güzel haberle, müjdeyle esnafımızın yanında olmaya devam edeceğiz.
Bizim esnafımızla, şoför kardeşlerimizle muhabbetimizi bilen bilir. Bu güzel buluşmamıza iştirak eden her bir kardeşime teşekkürler! 🇹🇷
Koalisyon masasında hesaplar biraz karışık, hava biraz dumanlı ama olsun; en azından bölücü örgütün desteğini sağlama aldılar.

Bunu örtmek için de CHP Genel Başkanı hemen çıkıp siyasette seviyeyi daha da düşürmeye, insanlarımızı kutuplaştırmaya başladı.

“Helalleşme” tiyatrosunun yerini bir günde faşizmin en ilkel, en nobran, en rezil hali aldı.

Daha düne kadar depremzedelerimize “bedava ev” vadediyorlardı, bugün aynı insanları utanmadan kapı dışarı ediyorlar.

Suçüstü yakalanınca da hemen işi başka taraflara çekip kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar.

Halbuki hiçbir kılıf bu minareyi örtmeye yetmez.

Milletle inatlaşarak, millete hakaret ederek, milleti tehdit ederek siyaset yapılmaz.

Siyaset, ülkeye ve millete hizmet etmekle olur, eser kazandırmakla olur, gönül kazanmakla olur.

Biz bugüne kadar sadece Allah’ın rızasını, milletimizin desteğini, insanımızın hayır duasını gözettik.

İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle, aynı samimiyetle yolumuza devam edeceğiz.
Yurt dışında yaşayan sevgili vatandaşlarım,

Rekor bir katılımla sandıkları patlattığınız seçimlerin ilk turunu başarıyla tamamladık.

Tüm zorluklara rağmen vatandaşlık görevinizi en güzel şekilde yerine getirdiniz.

Şahsıma ve Cumhur İttifakı’na büyük bir teveccüh gösterdiniz.

Terör örgütü mensuplarının yıldırma, üzerinizde baskı kurma, iradenizi gasbetme girişimlerine boyun eğmediniz.

Türk demokrasisinin gücüne güç kattınız, millet olarak hepimizin göğsünü kabarttınız.

Her biriniz adınızı şimdiden siyaset tarihimize altın harflerle yazdırdınız.

Sergilediğiniz bu dik, demokratik ve dirayetli duruş için sizlere en kalbî şükranlarımı sunuyorum.

Şimdi önümüzde Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turu var.

Yurt dışında ve gümrük kapılarında oy verme işlemi yarın (20 Mayıs Cumartesi) başlıyor.

Sizlerden, bulunduğunuz ülkelerdeki seçim tarihlerini yakından takip ederek, demokratik hakkınızı muhakkak kullanmanızı rica ediyorum.

Milletimizin yurt dışındaki siz temsilcilerinden iradenize bir kez daha güçlü bir şekilde sahip çıkmanızı bekliyorum.

İnşallah bu imtihandan da alnımızın akıyla çıkacağımıza yürekten inanıyorum.
Bugün Millî Mücadelenin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 104. yıl dönümünün sevincini ve coşkusunu yaşıyoruz.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı en içten dileklerimle tebrik ediyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs 1919 tarihi, ecdadın imkânsızlıklar içinde dahi büyük bir iman ve inançla direniş ruhunu yeniden canlandırmasının sembolüdür.

19 Mayıs, Türk Milletinin emperyalist güçlere karşı birlik ve beraberlik içinde zulme boyun eğmeyeceğini haykırarak tarihin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından birini yazmaya başladığı gündür.

Ecdadımızın istiklâli ve istikbali uğrunda sergilediği kahramanlıkları gelecek nesillere en canlı şekilde aktarmak başta gelen vazifemizdir.

Bu anlayışla, bir asır önceki ruhla ecdadımızdan teslim aldığımız kutlu emanetlere sahip çıkıyor, ülkemizin geleceğinin sembolü Türkiye Yüzyılı’nı inşa ediyoruz.

Mücadele azmimizi, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etme heyecanımızı sürekli canlı tutmak için gençlerimizi tüm alanlarda destekliyor, onlara her türlü imkânı ve fırsatı veriyoruz.

Ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını tasarlar ve uygularken en çok gençlerimize güveniyoruz.

Kendilerine sunduğumuz imkânları en iyi şekilde kullanarak bizlere büyük gururlar yaşatan gençlerimizle iftihar ediyoruz.

Ülkemiz kalkındıkça, geliştikçe, büyüdükçe hayallerini gerçekleştirebilmeleri için gençlerimize daha fazla destek vereceğiz.

Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu emanet ettiğimiz gençlerimizin, son devletimiz Cumhuriyetimize güçlü bir şekilde sahip çıkmaları, geleceğimize güvenle bakmamızı sağlamaktadır.

Bu düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı tekrar tebrik ediyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını saygıyla anıyorum.
Bu akşam İstanbul'da bir araya geldiğimiz hemşehri derneklerimizin her birini, temsil ettikleri şehirlerimizi, ilçelerimizi, köylerimizi ayrı ayrı selamlıyorum.

Sevgisi, coşkusu, desteği ve ahde vefası için tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
14 Mayıs seçimlerinin ardından yaşananları milletimiz de çok yakından gördü. Sadece depremzedelerimize yapılan saygısızlık bile karşımızdakilerin kabahat hanesini doldurmaya yeter.

6 Şubat depremlerinin ardından biz depremzede kardeşlerimiz için geceli gündüzlü çalışırken bunlar ne yaptılar?

Yürüttükleri irili ufaklı çalışmaları büyütüp reklam malzemesi haline getirmek dışında, dişe dokunur hiçbir şey yapmadılar.

Deprem yıkıntıları önünde turistik fotoğraflar çektirmek, milletin acısını umursamadan şov yapmak dışında bir soruna çare olmadılar.

Seçimden sonra da utanmadan, arlanmadan depremzede kardeşlerimize hakaretler yağdırdılar.

Bunların gerçek yüzü işte bu…

Milletimiz onlara tabi olursa, kendi deyimleriyle “tıpış tıpış gidip oyunu verirse” ne âlâ…

Yok, kendi özgür iradesiyle farklı bir karar verirse dünyayı insanımızın başına yıkar; etmedik hakaret, yapmadık densizlik bırakmazlar.

Faşizm bunların ruhuna sirayet etmiş…

Gerçi, bölücü örgütle, FETÖ’yle, tefecilerle, küresel medyayla, emperyalistlerle yol yürüyenlerden başka ne beklenebilir ki?

İnşallah 28 Mayıs’ta tüm bu utanç sahnelerine 85 milyon olarak hep birlikte bir son vereceğiz.