Rus Evi / Русский дом в Анкаре
577 subscribers
5.61K photos
239 videos
845 links
Представительство Федерального агентства "Россотрудничество" в Турецкой Республике.
Российский центр науки и культуры в г. Анкаре (РЦНК в г. Анкаре).
Download Telegram
Rusya tarihinde önemli dönüm noktası olarak kabul edilen zaferlerin elde edildiği günler Askeri Onur Günü (Rusça "Den Voinskoy Slavı") olarak kutlanmaktadır. İşte bu mühim tarihlerden biri olan 21 Eylül 1380'de (eski kroniklerde 8 Eylül) gerçekleşen Kulikovskaya Muharebesi'nde Kievskaya Rus'un kuruluşundan itibaren var olan Moğol-Tatar otoritesine ilk defa açıkça karşı duran Büyük Moskova ve Vladimir Knyazı (Prensi) Dmitri Donskoy'un komutasındaki birleşik Rus prenslik orduları, pusu görevini icra eden birlikleri yöneten Knyaz Vladimir Serpuhovski'nin başarıyla uyguladığı ani saldırı operasyonu sayesinde başa baş devam eden harpte avantajı ele geçirerek Mamay Mirza komutasındaki Altın Orda ordusunu yenilgiye uğratmıştır. Tabi burada asıl üzerinde durulması gereken husus muharebeden sonra ortaya çıkan siyasi atmosferdir: Kievskaya Rus'un kuruluşundan itibaren savaş meydanlarında kendilerinden tecrübeli ve üstün olan Moğol ve Tatar uluslarının baskısına maruz kalan Slavlar ilk kez büyük çaplı bir zafer elde etmişler ve bunun psikolojik avantajlarını da iyi kullanmışlardır. Söz konusu askeri başarı sayesinde yabancı bir devletin boyunduruğundan kurtulmanın yolunun Doğu Slav topraklarının tek bir ideolojik organizatörü ve merkezinin olmasından geçtiği, bu merkezin de Moskova olması gerektiği Rus prenslikleri tarafından net bir biçimde anlaşılmıştır. Kulikovskaya Muharebesi karşı cephede de büyük politik değişikliklere sebep olmuş ve bu değişiklikler aslında devletin bekası açısından olumlu birtakım sonuçları da beraberinde getirmiştir. Şöyle ki; yenilginin ardından Mamay Mirza, Altın Orda üzerindeki tüm siyasi etkisini yitirmiş ve yerini yıllarca süren fetret devrine son vererek Altın Orda Devleti'nde birliği sağlayacak olan Toktamış Han'a bırakmak zorunda kalmıştır.

*Paylaşımda kullanılan bilgi ve görseller Cumhur Kaygusuz tarafından sağlanmıştır

#РусскийдомАнкара #Россотрудничествовтурции
#RuseviAnkara #Rusyayıtanıyalım  #знакомствосРоссией
20 и 21 сентября 2021 года руководитель представительства Россотрудничества – Русского дома в Анкаре Александр Сотниченко совершил визит в крупнейший город черноморского побережья – Самсун, где встретился с представителями муниципалитета и соотечественниками.
20.09 состоялась встреча с главой администрации района Атакум г. Самсуна Джемилем Деведжи в ходе которой стороны обсуждали вопрос строительства парка российско-турецкой дружбы. В парке планируется посадка березовой аллеи в честь трагически погибшего посла России в Турции А.Г.Карлова, установка информационных стендов, рассказывающих о русских писателях и ученых и открытие ресторана русской кухни. Также участники обсудили детали визита в г. Самсун делегации российских шеф-поваров к октябре с.г.
21.09 Александр Сотниченко на базе Русскоязычной ассоциации образования культуры и дружбы Черноморского региона встретился с соотечественниками, также
в мэрии района Атакум прочитал лекцию о российско-турецких отношениях, на турецком языке, на которой присутствовали представители администрации города, соотечественники и академическое сообщество.

@katrus55 #RuseviAnkara #Rossotrudnichestvo rsinturkey #РусскийдомАнкаре
Moskova'nın en ünlü kutsal mekanlarından biri olan Kurtarıcı İsa Katedrali'nin temeli bundan tam 182 yıl önce bugün; 22 Eylül 1839'da törenle atıldı. Oldukça ilginç bir öyküsü olan tapınak, Rus tarih yazımında "Anayurt Savaşı" olarak geçen Napolyon'un Rusya Seferi'nde Fransızlara karşı kazanılan zaferin şerefine tam 44 yılda inşa edilmiştir. İnşaat alanının bizzat İmparator I. Nikolay tarafından seçildiği katedral SSCB döneminde Merkezi Yürütme Komitesi'nin kararıyla 1931 yılında havaya uçurulmuş ve yerine dünyanın en büyük yüzme komplekslerinden biri olan Moskova Havuzu yapılmıştır. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1994'te yapımına yeniden başlanan kutsal mekan 1999'da tamamlanmış ve 2000 yılında da ibadete açılmıştır.

*Paylaşımda kullanılan bilgi ve görseller Cumhur Kaygusuz tarafından sağlanmıştır

#РусскийдомАнкара #Россотрудничествовтурции
#RuseviAnkara #Rusyayıtanıyalım  #знакомствосРоссией
Osmanlı-Sırp Savaşı'nın 145. yıl dönümünde Belgrad Rus Evi iki özel sergi açıyor

1876 Osmanlı-Sırp Savaşı'nda Sırp ordularına komuta eden General Mihail Çernyayev'in kişisel arşivinde yer alan belgeler, 24 Eylül'de Belgrad Tarih Müzesi'nde açılışı gerçekleştirilecek sergi etkinliğinde Sırbistan'da ilk kez görücüye çıkacak. Söz konusu sergide yer alacak tüm materyaller Rusya Devlet Tarih Müzesi'nin envanterinde yer alıyor.
Öte yandan, yine Belgrad Rus Evi tarafından düzenlenen ve 24 Eylül-9 Ekim tarihlerinde Sırp Posta Müzesi'nde gerçekleştirilecek diğer sergi etkinliğinde ise Osmanlı-Sırp Savaşı'na gönüllü olarak katılan ve gösterdiği cesaret sebebiyle Takova Haçı Nişanı'na layık görülen büyük Rus ressam Vasili Polenov'un cephede iken resmettiği ve daha önce hiçbir yerde görücüye çıkmamış özel eserleri sergilenecek. Mevzubahis etkinliğin açılışında savaşın ve Rus gönüllülerin harbe intikalinin 145. seneidevriyesi sebebiyle Polenov'un cephede resmettiği eserlerden esinlenilerek hazırlanan özel posta pulunun tanıtımı da gerçekleştirilecek.

С 24 сентября в Историческом музее Белграда сербской публике впервые будут представлены документы из личного архива генерала Черняева, главнокомандующего Сербской армией в войне с турками в 1876 году. Материалы собраны из фондов Государственного исторического музея России.

С 24 сентября по 7 октября в выставочных залах Музея почты Сербии Русский дом представит экспозицию никогда ранее не публиковавшихся, фронтовых этюдов и зарисовок великого русского художника Василия Поленова, воевавшего с турками в составе добровольческих соединений, и награжденного за храбрость высшим военным Орденом Таковского Креста. Рисунки собраны из фондов Третьяковской галереи и Музея Поленова.

Откроется выставка презентацией почтовой марки, созданной на основе фронтовых зарисовок Поленова специально к 145-летию войны и приходу русских добровольцев.

#РусскийдомАнкара #Россотрудничествовтурции
#RuseviAnkara #Rusyayıtanıyalım  #знакомствосРоссией
Федеральное агентство по печати и массовым коммуникациям (Роспечать) и Автономная некоммерческая организация содействия развитию теории и практики литературного перевода «Институт перевода» в 2021 году поддерживают перевод на иностранные языки произведений, созданных на русском языке и других языках народов Российской Федерации.
Положение о грантовой программе
Критерии рассмотрения заявок:
•    актуальность перевода;
•    художественная ценность, оригинальность и новизна произведения;
•    новые переводы русской классики;
•    награды во всероссийских конкурсах на лучшее литературное произведение («Большая книга», «Русский Букер», «Национальный бестселлер», «Малая Родина», «Искусство книги», «Дебют», «Ясная Поляна» и др.);
•    награды в международных литературных конкурсах.
Программа предусматривает как полную, так и частичную оплату перевода.

С подробной информацией можно ознакомиться на официальном сайте: https://institutperevoda.ru/poluchit-grant/

Список книг, рекомендованных к переводу Институтом: https://institutperevoda.ru/knigi/rekomendovannye-dlya-perevoda/.

 #RuseviAnkara #Rossotrudnichestvo rsinturkey #РусскийдомАнкаре
Osmanlı sultanlarının ressamı Ayvazovski'nin muhteşem eseri: Dokuzuncu Dalga

Bizzat Sultan Abdülmecit tarafından Beylerbeyi Sarayı’nda ağırlanan, Sultan Abdülaziz’in Dolmabahçe Sarayı için sipariş ettiği resimleri çizen ve Sultan II. Abdulhamid Han’ın huzuruna çıkıp kendisine iki eserini hediye eden dünyaca ünlü Rus ressam İvan Ayvazovski’nin 1850 yılında tamamladığı ve bugün St. Petersburg Rus Devlet Müzesi'nin koleksiyonunda yer alan “Dokuzuncu Dalga” adlı tablo sanatçının en meşhur eseri olmasının yanı sıra, sergilenmeye başlandığı andan itibaren de bir sanat şaheseri olarak nitelendirilmektedir. Peki, kendisine bakanların gözlerini üzerinden alamadıkları bu tabloyu özel kılan nedir?
Denizciler arasında 19. yüzyıldan itibaren yaygınlaşan dokuzuncu dalga efsanesine göre, fırtına esnasında maruz kalınan sert dalgalardan her dokuzuncusu en büyük ve en fazla hasar vereni olarak kabul edilmektedir. İşte bugünkü paylaşımımıza konu olan ünlü tabloda yer alan 6 talihsiz kahramanımız da öfkeli denizin sularında batan gemilerinin enkazı üzerinde, o acımasız dokuzuncu dalga ile karşı karşıya yaşama tutunma mücadelesi vermektedir.
Ayvazovski bu eserinde muhteşem bir şekilde resmettiği dalgalardan yansıyan güneş ışınlarını elde etmek için çoklu vuruş ya da dokunuş adı verilen özel bir fırça tekniği kullanmıştır. Tabloda doğan güneşin ilk ışıklarıyla bezeli gökyüzü insana cesaret vermektedir. Rüzgar bulutları dağıtmakta; gecenin mor ve karanlık tonları ise yerini gündüzün aydınlığına bırakmaktadır.
Özellikle ışık efektlerini tuvale aktarma konusunda gerçek bir usta olan Ayvazovski, sanılanın aksine; hiç bir zaman özel imalat bir boya kullanmayı tercih etmemiş ve buna rağmen çok gerçekçi ve parlak güneş tasvirleri elde etmeyi başarmıştır.
Öte yandan, Dokuzuncu Dalga'da yer alan denizciler de küçük boyutlarına rağmen oldukça detaylı bir şekilde resmedilmişlerdir. Duruşları, jest ve mimikleri çok etkileyicidir. Umutsuzdurlar ve son güçleri ile yaşam mücadelesi vermektedirler.
İlginç bir bilgi daha: Ayvazovski'nin çağdaşlarından olan “Büyük Karl” lakaplı ünlü ressam Karl Briullov da Dokuzuncu Dalga'yı gördükten sonra dudaklarında deniz tuzunu hissettiğini söylemiştir.

Иван Айвазовский. Девятый вал. 1850 г. Русский музей, Санкт-Петербург.

Девятый вал – самая известная картина Айвазовского. Она была признана шедевром в первый же день выставки в далёком 1850 году. Люди приходили посмотреть на неё по несколько раз. Почему? Что в этой картине такого особенного?
Легенда о девятом вале была очень популярна в 19 веке. Моряки верили, что во время шторма девятая по счёту волна – самая большая и разрушительная.
С ней и встретились герои картины. 6 несчастных моряков. Они цепляются за жизнь в бушующем море. На куске мачты погибшего корабля.
Волны у Айвазовского потрясающие. Сквозь них просвечивает солнце. Такого эффекта прозрачности художник добивался множественным наложением мазков (лессировки).
Небо на картине “Девятый вал” обнадеживающее. Восходящее солнце. Тучи развеиваются. Их гонит сильный ветер. Фиолетовый оттенок неба. Ночь отступает.
Айвазовский был отменным мастером. Но особенно ему удавались световые эффекты. Никакой специальной краски он не использовал. Однако его солнце выходило таким ярким, что многие верили в обратное.
Люди на “Девятом вале” тщательно написаны, несмотря на их небольшие размеры. При этом их позы и жесты очень выразительны. Они в отчаянии. Они борются за жизнь из последних сил.
Карл Брюллов сказал, что чувствует соль на губах, когда смотрит на «Девятый вал» Ивана Айвазовского.

  #rsinturkey #RuseviAnkara #РусскийдомАнкара #знакомствосроссией #русскиехудожники #rusyayıtanıyalım #rusressamları
С 1 сентября по 10 ноября 2021 года в онлайн-режиме проходит международный конкурс детского рисунка «Я рисую мир». К участию приглашаются ученики детских общеобразовательных и художественных школ, студий и иных детских учреждений, российские соотечественники и иностранные граждане, интересующиеся русским языком и творчеством. Победители будут награждены дипломами и ценными подарками.

Цель конкурса – поддержка детского творчества, стимулирование интереса к русскому языку и народному творчеству, популяризация русского языка и российской культуры за рубежом. Члены жюри конкурса — художники из 7 стран мира: России, Австралии, Венгрии, Грузии, Норвегии, Хорватии и Швеции 🎨

Организаторами выступают Центры русского языка и культуры «Азбука» и компания Interlink Service Australia Pty Ltd.

С информацией о конкурсе можно ознакомиться по ссылке (https://www.facebook.com/groups/168736012002161/).

Положение конкурса (https://drive.google.com/file/d/1LJzaLWbVy7VOHT-qhZZsD2DPbSdXJwXo/view?fbclid=IwAR0gQGlsnu6IxBb_aZPQQ2Qq7IjKFQPn1g6Iu6EepdEKmhiPLy4gU1mPgmg). По всем вопросам можно обращаться в Организационный комитет Конкурса по электронной почте [email protected].

#РусскийДом #RussianHouse #Россотрудничество #Rossotrudnichestvo #искусство #art
Dünya fotoğrafçılık tarihinin en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Sergey Prokudin-Gorski'nin objektifinden Vologodskaya Vilayeti'ne bağlı Topornya Köyü'ne gelen misafirlere çilek ikram eden kız. Rusya İmparatorluğu. 1909.

*Paylaşımda kullanılan bilgi ve görseller Cumhur Kaygusuz tarafından sağlanmıştır

#РусскийдомАнкара #Россотрудничествовтурции
#RuseviAnkara #Rusyayıtanıyalım  #знакомствосРоссией
25 сентября празднуется день рождения одного из самых исполняемых в мире композиторов – Дмитрия Шостаковича. Его творчество - одна из вершин музыкального искусства 20 века. Его произведения – это истинные выражения внутренней человеческой драмы. Они имеют огромное значение для советской музыки и музыки всего мира.
Дмитрий Шостакович стал всемирно известным композитором в 20 лет, когда его Первая симфония прозвучала в концертных залах СССР, Европы и США. Через 10 лет его оперы и балеты шли в ведущих театрах мира. 15 симфоний Шостаковича современники называли «великой эпохой русской и мировой музыки».
"Ленинградская симфония" – это великое произведение, отражающее не только волю к победе, но и непреодолимую силу духа русского народа. Музыка представляет собой хронику военных лет, в каждом звуке слышен след истории. Грандиозная по масштабу композиция подарила надежду и веру не только людям, находящимся в блокадном Ленинграде, но и всему Советскому народу.

Büyük Rus besteci Dmitri Soştakoviç bundan tam 115 yıl önce bugün; 25 Eylül 1906'da dünyaya geldi.
Dmitri Şostakoviç bestelediği ilk senfoninin SSCB, Avrupa ve ABD'nin en büyük konser salonlarında çalınmasının hemen ardından henüz 20 yaşındayken dünya çapında üne kavuşmuştur. 30 yaşına geldiğinde ise opera ve bale eserleri dünyanın en büyük tiyatro ve operalarında sahnelenen Şostakoviç'in 15 senfonisi çağdaşları olan müzik otoriteleri tarafından “Rus ve Dünya müziğinin altın çağını yansıtan eserler” şeklinde nitelendirilmiştir.
Şostakoviç'in İkinci dünya Savaşı esnasında 1941 yılında bestelediği Leningrad Senfonisi, yalnızca zafere duyulan büyük arzuyu değil, aynı zamanda Rus halkının sahip olduğu ruhun boyun eğmeyen karakterini ve karşı konulmaz gücünü de yansıtan harika bir eserdir. Rusya tarihindeki savaş yıllarının bir kronolojisi olarak tanımlanan eserdeki her bir seste kadim tarihin izleri hissedilmektedir. Oldukça geniş kapsamlı bir beste olan eser, o esnada Alman ordularının kuşatması altında olan Leningrad'da yaşayan vatandaşlara ve tüm Sovyet Birliği halklarına umut ve inanç aşılamıştır.

  #RuseviAnkara #Rusyayıtanıyalım #РусскийдомвАнкаре #знакомствосРоссией #русскаяклассическаямузыка